İstanbul’da ulaşım öğrencilerin yükünü artırıyor: “Yalnızca okula Gitmek değil, hayatımızı planlamak demek”
- ctt
- 12 Haz
- 2 dakikada okunur

İstanbul Üniversitesi Beyazıt Kampüsü’nde öğrenim gören Ceren Kesgin, İstanbul’un çetin ulaşım koşullarıyla her gün mücadele ediyor. Özellikle Beylikdüzü gibi merkeze uzak bölgelerde yaşayan öğrenciler için ulaşım, sadece bir yerden bir yere gitmenin ötesinde, yaşamı şekillendiren bir unsura dönüşmüş durumda.“Bir öğrenci olarak, özellikle İstanbul’un merkezine uzak bir semtte yaşıyorsanız, ulaşım yalnızca bir yerden bir yere gitmek anlamına gelmiyor,”
Abonman sistemi avantajlı, ama yetersiz
Ceren Ulaşımda öğrencilere sunulan imkânları, İstanbulkart gibi öğrenci abonman sisteminin önemli bir kolaylık sağladığını belirtti. “Abonman gerçekten öğrenciler için büyük bir avantaj bence. Çünkü sadece okula gidip gelmiyoruz; sosyal hayatımız için de dışarı çıkıyoruz, arkadaşlarımızla buluşuyoruz ve çoğu zaman uzun mesafeler kat ediyoruz.”
Ancak bu avantajın yeterli olmadığını düşünen Ceren, ekonomik şartlar göz önüne alındığında fiyatların daha da düşürülmesini gerektiğini vurguluyor. Öğrenciler için ulaşımın sadece maddi değil, aynı zamanda sosyal ve akademik etkiler taşıdığını ifade ediyor.
“Zamanımızı ve enerjimizi ulaşım tüketiyor”
Fiziksel ulaşım problemlerinin günlük yaşamına etkisi, İstanbul’da yaşayan kalabalık, sefer iptalleri ve aktarma zorunluluğunun kendisini ciddi anlamda yıprattığını ifade etti. “Bir öğrenci olarak zamanı verimli kullanmak çok önemli ama bu ulaşım problemleri zamanımızı elimizden alıyor. Üstelik sadece zaman değil, fiziksel ve mental olarak da ciddi bir yorgunluk yaratıyor.”
Bu yorgunluğun akademik başarıya ve sosyal yaşama doğrudan etki ettiğini belirten Ceren'in, yaşadığı bölgenin uzaklığı nedeniyle günlük yolculuklarında birçok kez geç kalma ve dersleri kaçırma sorunları yaşadığını da ekledi.
Beylikdüzü’nden Beyazıt’a ulaşım, zahmetli ve yorucu
İstanbul Üniversitesi’nin tarihi Beyazıt Kampüsü’nde öğrenim gören Ceren, Beylikdüzü’nden kampüse ulaşmanın oldukça zorlayıcı bir süreç olduğunu söyledi. “Kampüse ulaşmam oldukça uzun ve zahmetli bir yolculuk oluyor. Özellikle sabah işe gidiş saatlerinde metrobüslerde çok yoğun bir kalabalık oluyor. Bu kalabalık yüzünden toplu taşımaya binmekte zorluk yaşıyoruz.” Aktarmalı ulaşım, metrobüs kalabalığı ve tramvay yoğunluğu nedeniyle çoğu zaman derslere geç kaldığını belirtirken bu durumun fiziksel yorgunluğun yanında psikolojik olarak da yıpratıcı olduğunu vurguluyor.
“Daha uygun ulaşım olsa daha çok sosyalleşiriz”
Ulaşımda öğrencilere ücretsiz veya daha avantajlı hizmetler sunulması durumunda hayatının nasıl değişeceğini değerlendiren Ceren, daha konforlu ve ekonomik ulaşım imkânlarının, öğrencilerin sosyalleşmesini, zihinsel sağlığını ve akademik başarısını doğrudan etkileyeceğini ifade etti. “Ulaşım konusunda daha fazla avantaj sağlansaydı, şu an geçirdiğimden çok daha fazla dışarıda vakit geçirir ve daha çok sosyalleşirdim. Daha fazla sosyalleşmek de bir öğrenci için, özellikle de bu yoğunluk içinde, hem zihinsel hem de duygusal olarak rahatlamak demek.”
Ceren, öğrencilere özel ring sistemleri ya da daha az kalabalık taşıma alternatiflerinin hayata geçirilmesini öneriyor.
Öğrencilerin sesi duyulmalı
İstanbul’da öğrencilerin ulaşımda yaşadığı zorluklar, yalnızca günlük yaşamlarını değil, eğitim süreçlerini ve ruhsal sağlıklarını da etkiliyor., ulaşımın günlük hayatında birçok kararı etkilediğini söyledi. “Dışarı çıkacağım saati, ne giyeceğimi, hatta eve ne zaman döneceğimi bile ulaşım belirliyor.”
Ceren Kesgin’in deneyimi, bu sorunların sadece bireysel değil, aynı zamanda sistemsel bir mesele olduğunu gösteriyor. Öğrencilerin daha verimli, güvenli ve erişilebilir bir ulaşım ağına ihtiyacı olduğu açıkça görülüyor.

Comments